hırıltı — is. 1) Boğazdan herhangi bir nedenle boğuk çıkan ses Yavaşlayan soluk alışında hafif hırıltı duyuluyordu. A. Sayar 2) Gürültüyle çıkan ses 3) mec. Geçimsizlik, kavga Ölünceye kadar hırıltı gürültü içinde mi yaşayalım? P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
HIR — Hırıltı. * Kavga, döv … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
NAHNAHA — Hırıltı ile soluma. * Öksürük … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTENAHNİH — (C.: Mütenahnihîn) Hırıltı ile soluyan. Hırıltı ile ses çıkaran … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
hırıltılı — sf. Hırıltı çıkaran, hırıltısı olan Kapıda, çiğ boyalı bir kadın başı resmini göstererek hırıltılı bir kahkaha attı. P. Safa … Çağatay Osmanlı Sözlük
hırıltısız — sf. Hırıltı çıkarmayan, hırıltısı olmayan … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAŞRECE — Ölüm anında can çekişmekte olan bir kimsenin çıkardığı hırıltı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
KAB' — Seyahat edip gezmek. * Nefesi tutulmak. * Atın burnu içinden çıkan hırıltı … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTENAHNİHÂNE — f. Soluyarak. Hırıltı ile ses çıkararak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
MÜTENAHNİHÎN — (Mütenahnih. C.) Boğazından hırıltı ile ses çıkaranlar, soluyanlar … Yeni Lügat Türkçe Sözlük